/

Şeyh Ermeni, Mürid Yahudi

6 mins read
 Şeyh Ermeni, Mürid Yahudi
 
Askerlik dönemi, Isparta… Yanımda duran -askerde ilk arkadaşım- Artvinli… Bölükte dindar olan tek adam. Samimi, mümin, bir müslüman. Muhabbet, etnik köken, soy sop meselesine evriliyor. O soruyor ben cevap veriyorum. Soylu bir ailenin çocuğu gibi tafra atmaktayım. Oysa işin aslı, dedem çoban Resul, babam işçi Ali, anam ise berber Bekir’in kızı Fatma. Bana gelince ben bir Yahudiyim. Yahudi(?) Tarihte hiçbir halt becerememiş oldukları halde sanki her suçun altında onlar varmış gibi gösterilen ve güçlü devletler tarafından kullanılan kıytırık bir kavim, topluluk… Bu nedenle ‘mazlum-zalimlerdir’. Yahudiliğime ve yahudiliğin sosyo-siyasal, sosyo-kültürel tarihi tartışmalarına girmeyelim sonra oradan çıkamayız. Sonuçta kendi halinde sıradan bir Yahudiyim.
-Hocam, Artvinliler genelde Gürcü mü? (Hocam dememe bakmayın arkadaş sağlık memuru, imam değil!)
-Evet ama Artvin biraz karışıktır. Kafkaslarda kimler varsa Artvin’de de onlardan var, anlayacağın.
-Peki ya sen, Laz mısın?
-Yok.
-Gürcü?
-Hayır…
-Ahbaz?
-Çıkk…
-Ee… Peki ne?
Ben, şey… hımmmm… Ermeniyim.
Gerçekten mi? Ne güzel! Valla ne güzel. Senin dedelerin Ehli-kitap iken benim atalarım şaman bir hayat yaşıyordu. Bir kısmı putperestti. Sen neden böyle kem küm ediyorsun? Şimdi de Müslümansın. Düşünsene!(?)
Artvinli rahatladı rengi yerine geldi. Sanırım ilk kez biri Ona Ermeni olduğu için övgüde bulunmuştu. İnsan bir yahudi olunca Ermeni’nin derdinden anlıyor elbet.
Durduk yere yahudiliğimden bahsetmem nereden çıktı şimdi demeyin. Elbet bir nedeni var. Bugün, Murat Kapkıner’in Varide’de yayınladığı yazıyı okudum Metin Önal’ın -ki çocukluk arkadaşlarıdır çok iyi bilirim- aslının Ermeni olduğunu yazmışlar. Ben Murat abiyle Metin Önal arasındaki soruna girmeyeceğim. Sayın Önal’ın; Mengücekoğlu sevdasınında peşine de düşmeyeceğim, işin aslı orası beni hiç ilgilendirmiyor. Beni ilgilendiren Murat abinin, Metin’in ve diğer iki arkadaşının ermeni olduklarına yönelik açtığı parantez.
Bu parantez bana bir dönem “Abdullah Gül’ün aslı Ermeni” denilerek aşağılamanın bir yöntemi olarak kullanılan zamanı hatırlattı. Evet, Murat abi “Ben olguyu tartışıyorum. Ermeni olsa ne olur olmasa ne olur. Beni neden öyle bir katagoriye koyuyorsun. Ben yazımın başında Markar’dan övgüyle bahsettim görmüyor musun.” diyip gücenebilir. Hatta kızar… belki benle yolunu dahi ayırır.
Sorun?
Sayın Önal’ın babası Nuri Önal’ın benim şeyhim olması. Benim gibi bir yahudinin Şeyhi; olsa olsa zaten bir ermeni olabilirdi. Murat abi her zaman büyüklere saygılı olunması gerektiğini, ilkeli olunması gerektiğini hatırlatır. Hatta Nazan Pekmez müstear ismiyle kimi zaman yazarlarımıza yaptığım yorumlara “Sen müstear isim arkasına saklanarak kimi ağabeyleri çok sert eleştiriler yapıyorsun, onları kırıyorsun” diyerek beni kaç defa uyardı. Allah var niyetim asla o değildi. ama demek yanlış anlaşılıyorum.” diyerek üslubumu değiştirdim.
Şimdi eğer mesele A. Metin Önal’a “sen ne konuşup duruyorsun! Soyum, yok şu yok bu diyip duruyorsun. Sonuçta ermenisin anlasana” diyerek bir an dahi ufacık, minicik, -ben bunu demek istemedim yok şunu demek istedim dense dahi- eğer bir tahkir iması dahi varsa! İncitilen yer iyi bilinmeli.
Murat Abi diyor ki “Bu yazıyı yazmaktan ötürü üzgünüm. Gerçekten. Çünkü gençlik arkadaşlarımı arkadan vurma anlamına gelebilir” Arkadan vurulanlar keşke onlar olsa…
“Babalarınız vefat ettiklerinde onların arkadaşlarını ziyaret edin ve onlara incitici söz söylemeyin” Hadis meali.
Yazım yılı: 2013 

Hayati Esen

In 2005, he published his first book "Why Sufism". Then in 2012, he published essays on theology, politics and art in various magazines and newspapers. In 2014, he founded the website fikrikadim. The website is published in Turkish and English. In 2023, he wrote a post-truth novel called "Pis Roman". He still publishes his articles on fikrikadim.

Leave a Reply

Your email address will not be published.

Comment moderation is enabled. Your comment may take some time to appear.