Zamanın Durduğu Şehir: Kars

8 mins read

1Karla kaplı bir şehir düşünün, Doğu’nun diğer ucunda hiç ummadığınız bir beyaz güzellik. Birçok medeniyetin izi, tarihin kadimliği… Bir kitapta “Doğu’nun solan gülleri” diye anlatılan sıcak insanların şehri, Kars.

Beş arkadaşın beraber olduğu uzun bir Doğu Ekspresi yolculuğunda, birçok şehri, birçok istasyonu aştıktan sonra şehre ulaştıktan sonra ki gördüklerimi sizlere anlatmaya çalışacağım. Amacımız her ne kadar fotoğraf üretmek olsa da, orada anladığım gerçek Anadolu İnsanı’nın samimiyetini aradığımızdı. Şehre akşam vakti ulaştığımızda, mükemmel bir kar yağışı eşliğinde şehrin sokaklarına daldık. Tipik Rus Mimarisi evler ilk gözümüze batandı. Büyük bir kapıdan, geniş avlulara açılan, koca pencereli birçok estetik ev. Kar yağışının verdiği huzur mu yoksa mimarinin etkisi midir bilinmez, bir anda “iyi ki buradayız” dedi herkes.

Ertesi günün erken saatlerinde alışıldığı üzere Çıldır Gölü’ne ulaşmak için yola çıktık. Beyaz bir sonsuzluk içinde yaklaşık bir saatin sonunda ucu bucağı görünmeyen bir vadiye ulaştık. Don tutmuş bir göl üzerinde yürüdüğümüze buz altından balık çıkaran insanları gördüğümüzde anladık. Fotoğraf makinelerinin verdiği sıkılganlık şöyle dursun, sırf bizim için dakikalarca balıklar için açılmış deliklerin başında bizi bekleyen samimiyeti yazıyla anlatmak oldukça zor… Burayı görenlerin buradan balık almadan ayrılırsa ya da balık yemezlerse çok şey kaçıracaklarını bilmelerini isterim.

2İkinci günün erken saatlerinde kadim şehir Ani’ ye ulaştık. Ani Ortaçağ’ın metropol bir şehri desem abartı olmaz sanırım. Kalıntılar arasında birçok Ermeni, Gürcü ve Türk Mimarisine ait eserleri görmeniz mümkün. “Bin Kiliseli Şehir” ismiyle tarihte yer alan bu büyük şehir(kalıntılar) ile Ermenistan arasında sadece Arpaçay var. Bir köşeden karşıdaki topraklara bakıp aklıma gelen tek cümle “Ne kadar büyük düşmanlarmışız ki, bir küçük dere, bu kadar sığken bile bir adım atıp da merhaba dememize engelmiş…”

Dönüş yolunda uğradığımız Eşmeyazı Köyü, yazarken bile ruhuma dokunuyor. Eski bir Malakan Köyü ya da “sütü sevenler” Köyü. Sahi kim bu Malakanlar? Sürgün Ruslar çok yavan kalır bu Halk’a; silah tutmayanlar, öldürmeyenler yeterli sanırım… Köyün yaşayanları genel olarak Türk ve Müslüman şu anda. Cami´de yemeğe davet edilmek ve cami imamı tarafından “Burası Allah’ın evi. Sizi burada ağırlamamak olur mu?” sözlerini duymak size ne hissettirirdi?…

Üçüncü günün yine erken saatlerinde yollardayız; şehrin içinde sokaklarda. Bu sefer gündüz gözüyle Rus Mimarisi’nin yanında kadim Ermeni Yapıları´nı görüyoruz. Bir zamanlar kilise olan Fetih Cami bunlardan sadece biri. Maalesef ki birçok toplumda olduğu gibi bizde de güç göstergesi olarak, birçok kilise geçmişte camiye dönüştürülmüş. Ancak birçoğu bakımlı. Yine Kars Kalesi etrafında bazı tarihi cami, kilise, han ve hamamlar görmek mümkün. Tarihi, Selçuklular´a dayanan Kale’ de sıcak çay eşliğinde beyaz şehri izlemek mükemmel.

5Tabi ki Kars’ta tadılacak yemeklere değinmeden olmaz. Bir klasik olan “et döner” in tadı hala damağımda. Adını ilk kez duyduğum bir kebap karışımı olan “ejder kebabı” ise tarif edilemez lezzette. Şehir tarihi çok eskiye dayanan “eski kaşar peyniri” kültürüne ve “kara kovan balı” üretimine sahip. Bu iki lezzet küçük bir araştırma ile şehir merkezinde temin edilebilir. “Donmuş kaz eti” ise son yıllarda iyice popüler olmuş durumda; ancak hem yüksek fiyatları hem de aldığımız olumsuz yorumlardan dolayı bu lezzeti tatma durumumuz olmadı. Yine de bir köyde misafir olursanız ve nezaket icabı ev sahibinizi maddi olarak desteklerseniz, eminim ki kültürüne uygun bir şekilde bu lezzeti de tadabilirsiniz.

Son olarak Kars’a gidiş ve dönüş yolculuğunuz için küçük bir tavsiye. Treni tercih etmeniz ki yataklı vagonların kalitesi tartışılmaz, bu yolculuk için en iyi tercihtir. Çok güzel dostların ve çok güzel hikâyelerin sahibi olmanız yüksek muhtemel. Az da olsa tarihin büyük şehirlerinin havasını soluma imkânı da ayrı güzellikte. Sivas, Erzincan, Erzurum…

Karla kaplı bir şehir düşünün. Mahmur, sıcak, yürekli insanların şehri. Onlarca kez el değiştirmiş, koca bir tarihin izlerini taşıyan. “Dalında kuruyanlar” ın şehri, Kars…

Mehmet AYHAN, Fikr-i kadim için yazdı.

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.