İngiliz Dili Edebiyatı Bölüm Başkanı Hasan Boynukara, Namık Kemal Üniversitesi’nde 2015 yılı Nisan ayında yapılacak olan rektörlük seçimlerine adaylığını açıkladı. Hocayla yapmak istediklerini, vaadlerini ve rektör olduğunda neleri gerçekleştirmek istediğine dair sosyal medya üzerinden bir sohbet gerçekleştirdik. Rektör seçildiğinde projelerini hayata geçirmek için “Her türlü riski göze alacağım. Bundan emin olabilirsin” sözü, bende bir akademisyen ve aynı zamanda bir bürokrata göre çok cesur olduğu izlenimi uyandırdı… (Söyleşi: Hayati Esen)
-Rektörlük seçimlerinde ne vaadediyorsunuz Hocam?
-Adalet vaad ediyorum.
-Adalet vaadle gerçekleşmez bildiğim kadarıyla… Adaletin gerçekleşmesi için neler yapacaksınız. Ben de adalet vaadedebilirim?
-Tam gazeteci sorusu. Yeni bir yönetim anlayışı vaadediyorum. Birlikte/katılımcı
-Öğrenciler ne olacak hocam. Öğretim görevlileri bir arada katılımdalar zaten. Öğrenciler nasıl katılım sağlayacak?
-Öğrenci temsilcileri süs olarak kalmayacak. Söz sahibi olacak. Biz sadece Namık Kemale değil diğer üniversitelere de model olacağız.
-“Süs olmayacak” derken yönetimde söz hakkımı tanıyacaksınız. Nere de söz sahibi olacaklar?
-Evet. Senatoda. Gerektiğinde fakülte temsilcilerinden oluşan bir öğrenci senatosu. Sosyal aktiviteler, eğitim öğretimin düzenlenmesi gibi konular…
-Peki, yüksek lisans, doktora gibi ilk kademe araştırmacıların, kendilerinden üstteki akademisyenlerin, onlara mobing yapmalarını engelleyecek misiniz?
-Bu bizim yönetim anlayışımızın temeli. Ne ezen ne ezilen.
-Bunun için nasıl bir idari takip düşünüyor sunuz?
Bölümlerin ve Anabilim Dallarının kendi kendilerini yönettikleri, üst yönetimin sadece talepleri karşıladığı bir anlayış.
Bölümlerin kaynak dağılımını veya kaynak sıkıntılarını nasıl gidermeyi düşünüyorsunuz
-Aslolan bütçenin birimlerin ihtiyaçlarına göre taksimidir. Sembolik de olsa böyle bir uygulama yapacağız. Gerekçelendirmek ve belgelemek koşuluyla bunun büyük kolaylık saglayacağı kanısındayım
-Üniversite, özellikle öğrencilere, insana, vizyon kazandırmak için çok önemlidir. Örneğin İstanbul’da okumuş, ülkenin farklı kültürlerini, hayatın farklı alanlarında gören öğrenci ile taşrada, sadece farklı şehirlerden gelmiş ama hepsi öğrenci olan; ülkenin yaşam standardı hakkında gerçek bilgiye ulaşamamış, toplumsal farklılıklarını anlayamamış bir üniversiteli profil oluşuyor. Yalancı bir taşra çoğulculuğu ve eğitimi zihniyeti… Özetle, taşra kültürüyle eğitim almış yeni üniversiteli tipi ile karşı karşıyayız… Ne dersiniz?
-Buna katılıyorum. İtiraz yoksa öğrenme ihtiyacı yoktur. Öğrenci ezberliyor sınava giriyor. Dersi geçince kitabı bir tarafa bırakıyor. Çünkü öğrendiği şeyin gereğine inanmıyor
-Öyleyse ‘her şehre üniversite açılmasına karşı olmak’ gibi bir fikre sahip olduğunuz kanaatine varabilir miyiz?
-Bunu epeyce bir zaman önce TRT2’de söylemiştim yanlış anlaşılmıştı. Butik üniversiteler bana daha faydalı olur gibi geliyor. Daha hareketli sorunların daha kolay cözüldüğü bir yapı.
-Öyleyse siz üniversitelerin endüstri toplumunun bir parcası değil, entelektüel çabanın bir unsuru olmasını istiyorsunuz?
-İstanbul, Hacettepe, Çukurova, Erzurum gibi belli başlı yerlerde büyük ölçekli olsun ama örneğin Bitlis, Ardahan Igdır’da 3 fakülteli üniversiteler daha yararlı olabilir. Üniversitelerimiz “mezun” veriyor. Neye mezun belli değil. Ne iş olsa yaparım formatında mezun. Bizim entelektüellerimiz neden çoğunlukla üniversite dışındadır.
-Sizce neden dışında?
-Sağolsun 12 eylül. Askeri hiyerarşi. Tartışmak itiraz etmek görüş beyan etmek “yassah hemserim” eğitimi. Gazeteci olarak üniversitelerin bir nabzını tutsanız keşke. Nelerle/kimlerle karşılaştığınızı daha yakından görürsünüz.
-Ama bugün de öyle değil mi? Şahsen gördüğüm kadarıyla; her geçen gün entelektüel dediğimiz insanlar akademiden uzaklaşıyor…
-Vida sıkmak ya da sayı saymak entelektüellikse bizde mebzul
-Rektör olduğunuzda inşallah farkında olduğunuz bu sorunların üzerine gidersiniz
-Yapmak için her türlü riski göze alacağım. Bundan emin olabilirsin
“GELİN BİRLİKTE YÖNETELİM”
Rektör Adayı Hasan Boynukara, “Öğrencilerimizin gelişmiş üniversitelerdeki öğrencilerle eşit düzeyde bir eğitim almaları için her türlü girişim, katkı ve düzenlemeler yapılacaktır. Girişimci, Dinamik, Paylaşımcı ve Herkesi Kucaklayan Bir Üniversite için, gelin geleceğimizi birlikte yönetelim” diye konuştu.
