‘Irak ve Suriye’nin kültürel mirası yağmalanıyor’

12 mins read

UNESCO Genel Direktörü İrina Bokova, Türkiye’nin dünya tarihi listesine giren birçok alanı ile örgüt için çok önemli olduğunu söyledi. Irak ve Suriye’nin ise devam eden savaşlar sebebiyle kültürel mirasının yağmalandığını belirtti.

2016’da görev süresi bitecek olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki Mun’un yerine aday gösterilen, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü UNESCO’nun Genel Direktörü Irina Bokova, 20 yıl aradan sonra Türkiye’ye ilk gerçekleştirilen resmi ziyaret sırasında Al Jazeera’ye konuştu. Bokova Türkiye’nin dünya tarihi listesine giren birçok alanı ile örgüt için çok önemli olduğunu söyledi. Irak ve Suriye’nin ise devam eden savaşlar sebebiyle kültürel mirasının yağmalandığını belirtti.

“Türkiye UNESCO için önem arz ediyor”

UNESCO ve Türkiye arasındaki işbirliğinin önemine değinen UNESCO Genel Direktörü, resmi ziyareti sırasında, Dünya Miras Listesi’ne giren “Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj Alanı” ile “Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğu’nun Doğuşu’’ alanları için berat takdim etmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi. Bokova, Doğu ve Bati medeniyetlerinin buluşmasını temsil eden Türkiye’den, UNESCO´nun geçici listesinde 50’den fazla alan bulunmasının tesadüf olmadığı görüşünde.

Türkiye´nin dünyaya sunabileceği daha çok şey olduğunu belirten Bokova, mirasın aslına uygun olarak korunması,  yerel halkın hayatına girmesini, gelecek nesillere aktarılacak güzel bir yolculuk olarak tanımlıyor. ”Bizim için miras sadece tuğla ve taştan ibaret değil. Mirasın ardında bir geçmiş var, değerler var, farklı halkların kimlikleri var. Bu nedenle mirasa çok önem veriyoruz”. 

“Umarım komitenin, Efes ve Diyarbakır için vereceği karar olumlu olur”

UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi için başvuruda bulunulan, Efes Antik Kenti ile Diyarbakır surları ve 8 bin yıllık Hevsel Bahçeleri için Haziran ayında UNESCO Genel Kurulu’nun Almanya´da yapacağı toplantının ardından verilecek karar için konuşan UNESCO Genel Direktörü, Komite´nin kuralları gereği bir takım sınırlamalar olduğunu ve bir ülke’nin ikiden fazla alanı aday gösteremediğini ve Komite’nin bu iki alan konusunda olumlu karar vermesini umud ettiğini belirtiyor.

“21.yüzyılda azınlıklara kültürel temizlik yapılması dehşet verici”

Al Jazeera’nın, kültürel azınlık ve mirasın hedef alındığı ve zarar gördüğü Irak’ta UNESCO’NUN nasıl bir faaliyet gösterdiği sorusu üzerine, Bokova, 21. yüzyılda, azınlıklara zulmedilmesi, kültürel temizlik yapılıyor olmasının dehşet verici olduğunu söylüyor:

“Küreselleşme ve teknolojik gelişmenin insanlar arasındaki anlayışı arttırması, hoşgörü çıtasını yükseltmesi, kültür okur yazarlığı getirmesi gerekirdi. Ancak ne yazık ki aksini görüyoruz. Bu insanlık trajedisinin bir kısmı da, kültür mirasının yok edilmesidir. Çünkü bir toplumun mirasını hedef aldığınızda, onun kimliğini siliyorsunuz. Bence aşırı uçların kültür mirasını hedef almasının sebebi de bu. Tarih ve kimlik istemiyorlar. Biz böyle bir dünya görüşünü kabul edemeyiz”

2014 Aralık ayında Erbil Kalesi’nin Dünya Mirası Listesi’ne kayıt sertifikasını vermek için Erbil ve Bağdad’a giden Bokova, bunun Irak için bir ilk olduğunu söyledi ve “Irak hükümetiyle birlikte çalışıyoruz. Ulusal diyalog ve uzlaşı girişimlerini destekliyoruz. Bu girişimler daha fazla anlayış getirecektir. Bu noktada kültür önemli.” dedi.

'Irak ve Suriye'nin kültürel mirası yağmalanıyor' 1

“Irak ve Suriye’de yasa dışı ticarete karşı eylem planımız var”

UNESCO Genel Direktörü, Suriye ve Irak´ta yaşananlarin bir karanlik tarafı olarak ta, yasa dışı arkeolojik kazıların yapılması ve eserlerin yasa dışı ticareti’ni işaret ediyor..Al Jazeera’nın UNESCO’nun bölgedeki eserlerin yasa dışı ticaretini önlemek için nasıl bir yol izlediği sorusuna cevap veren Bokova, burdan elde edilen paranın bir kısmıyla terörün finanse edildiğinin altını çizdi ve şunları söyledi:

“Bunun önüne geçmek için eksperler, müzayede salonları, Interpol, Dünya Gümrük Örgütü gibi uluslararası oluşumlarla birlikte calışıyoruz. En önemlisi zihniyeti değiştirmek. Yasa dışı ticaretin neden ahlaka aykırı olduğunu, insanların tarih ve mirasının bu şekilde nasıl tüketildiğini anlatmak gerek. Irak ve Suriye ile ilgili özel bir eylem planımız var”

“Suriye’de yasa dışı ticarete yasak getirilmesi için güvenlik konseyi’ne başvurdum” 

Avrupa Birliği’nin de desteğiyle, Suriye´deki mirasın gözetilmesi icin bir gözlem evi kurduklarını açıklayan Bokova, yasa dışı ticaretin takip edilmesi konusunda Türkiye ile işbirliği içerisinde olduklarını anlatıyor:

“Bu konuyu Cumhurbaskani Erdoğan ile konuştum. Birçok tarihi eserin Türkiye´ye getirildiği bilgisini aldım. Yasa dışı ticarete özellikle Suriye´de yasak getirilmesi için Güvenlik Konseyi´ne başvuruda bulundum. Güvenlik Konseyi’nde Suriye krizi ile ilgili alınacak bundan sonraki ilk karara, kültürel mirasın korunması ve yasa dışı ticaret konularının da dahil edilmesini talep ettim… Suriye krizine çözüm bulma girişimleri içinde başta Halep olmak üzere tüm ülkede kültürel koruma alanlarının oluşturulması önerisini yaptım. Halep´te ne yazık ki yıkım sürüyor.”

Tarafların öneriyi kabul etmelerini umduğunu vurgulayan Bokova, Halep´te dünya mirası listesinde olan Umayyad Camii etrafında, bir kültürel koruma alanı oluşturulması önerisinde bulunduğunu anlattı ve “ Camii harikalar arasında, Dünya Mirası Listesi´nde, kubbesi hasar görmüş ama camii korundu.” dedi.

Türkiye, Suriye ve Irak´taki genç neslin eğitimi konusunda UNESCO´ya destek verecek. Bokova, Türk hükümeti’nin, ülkeye gelen Suriyelilerin yarattığı baskıyla mücadele edebilmek için büyük çaba sarfettiğini söylüyor ve UNESCO’nun bu baskının azaltılmasında destek vermesi için Türk yetkililerle konuştuğunu açıkladı 

“İslamofobi, küreselleşme’nin karanlık tarafı”

UNESCO Genel Direktörü Bokova, Avrupa’da yükselen Islamofobi ve anti semitizm’in  Cumhurbaşkanı Erdoğan’la yaptığı görüşmede konuşulduğunu anlattı ve “Şu an yaşananlar bir paradox gibi. Küreselleşme olgusunun karanlık tarafı yükselen hoşgörüsüzlük, catışmalar ve Avrupa ve dünyanin birçok bölgesinde gördüğümüz Islamofobi.” dedi.

Bokova, bu konuda, dini liderlerin güçlü katılımına ihtiyaç olduğuna işaret ediyor. Bu sene 70.yılını kuruluş yılındönümünü kutlayan UNESCO’nun sekiz sene önce Islamofobi ile mücadele konusunda bir yönerge hazırladığını hatırlattı.

“Bazen kafamın içinde birden fazla hayat var gibi hissediyorum”

Görevi gereği dünyanın dört bir tarafına yaptığı ziyaretler sırasında pek çok trajediye tanık olan Bokova, bu acılarla kendi iç dünyasında nasıl başa çıktığı yönündeki soruya “Bazen kafamın içinde birden fazla hayat var gibi hissediyorum”. Özellikle okullara gittiğimde, yoksul toplumları ziyaret ettiğimde, ailelerle kızlarını neden okula göndermediklerini konuştuğumda, eğitimin önemini anlattığımda, bu duygu peşimi bırakmıyor ama bir yandan bana güç ve kararlılık veriyor. Beni UNESCO´nun yapığı işlerin önemli olduğuna ikna ediyor” cevabını derdi.

FİKRİKADİM

The ancient idea tries to provide the most accurate information to its readers in all the content it publishes.